Haftaiçi servise yetişme telaşıyla keyfini çıkaramadığım yatağımda bir o tarafa bir bu tarafa yayılmak suretiyle yeterince tembellik yaptıktan sonra nihayet uyanmaya karar vermiştim bu sabah. Evimde dışarıdan gelen bir dalga sesi olmadığı sürece sessizliğe dayanamadığımdan ilk iş olarak televizyonu açtım ve banyoya doğru ilerledim. Tam dişlerimi fırçalarken kulağıma 'bir gevrek simit alın ekonomi canlansın' cümlesi çalınıverdi. Merak ettim elimde dış fırçasıyla reklamı izlemeye başladım. Önce üstünde durmak istemedim. Ama gün boyunca simitçi, çiçekçi, bakkal olarak karşıma çıkan ekonomistlere artık daha fazla kayıtsız kalamadım.
Şimdi bu reklamlarla (benim anladığım kadarıyla tabi) halk, 'satın alma' yoluyla ekonomiyi canlandırmaya davet ediliyor. Özellikle herkese hitap etsin diye de maddi değeri düşük olan simitcik, minicik bir sakız ve bir adet de çiçek bu amaca alet edilmiş. Evet herkes bir simit alsın ki fırıncı da kazansın unu öğütende kazansın vs.. Eywallah güzel söylüyorlar da benim merak ettiğim bazı sorular var bilmem sizin de kafanıza takıldı mı...
1- Neden bir seyyar satıcıdan fişini dahi alma imkanı olamayan bir gevrek simit yahut çiçek alayım. Bu insanlar vergi ödüyorlar mı bir kere? Yani demek istedikleri aslında 'vergi kaçıranlardan alışveriş yaparsanız ekonomi canlanır' yahut 'siz de alın elinize bir seyyar araba vergisiz satın simidi para kazanın' mı ? Bu çiçekçi ve simitçileri zabıtalar kovalamıyor muydu? Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum. Bir zamanlar değnekçilere para verirdik sokağımıza park etmek için sonra belediyemiz bu işe el attı ve ispark geldi onların yerine. Acaba belediyeler şimdi de simitçilik, çiçekçilik işlerine mi başladılar??
2-Çok güzel beni hiç değilse bir sakız al da ekonomi canlansın diye davet ediyorsun da acaba merak etmiyor musun 'paran var mı' diye?? Tamam ekonomiye canım kurban ben onu hemen bi kıpraştırayım ama neyle?? Sen benim elektiriğime, benzinime, şekerime bir yılda on kez zam yap. Telefonla konuşmamdan tut, aldığım tuvalet kağıdından bile vergini takır takır kes. Hadi bunların hepsini geçtim aldığım üç kuruş maaşı sene sonuna kadar bir türlü anlayamadığım yollardan kırpa kırpa kuşa çevir. Ondan sonra bi de utanmadan masum bir simidi kullanmak suretiyle ekonomiyi canlandır diye bana vicdan yap.
İlkokuldan beri 'vergi öde sana yol, su, köprü olarak geri dönsün 'diye beynime komut veriyorsun sonra o geçtiğim köprü için içtiğim su için benden para alıyorsun. Ben maaşıma daha dokunamadan yarısını, vergi diye sağlam gitsem sağlığımı kaybedeceğim hastanelerde güya ücretsiz sağlık hizmeti alacağım , emekliliğimde üç kuruş para alacağım diye kesiyorsun ama tirilyonlar değerinde vergi kaçıranı affediyorsun. O zaman vergi kaçıranlar, isviçre bankalarında hesapları olanlar canlandırsın ben canlandırmıyorum kardeşim ekonomiyi. Almıyorum bundan sonra zorunlu ihtiyaçlarım dışında hiçbirşey.
29 Ağustos 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
hahahha...guldugume bakmayin trajikomik bir olay gercekten de ondan guluyorum..
cok gusel yazmissin, hakkaten bu ekonomistlerin nasil bu reklamda oynadiklarina dda sasiriyorum.hayir madem bu kadar kolaydi ekonomiyi duzeltmek neden bunu daha once soylemediler bizeee!!!
çok güzel yazmışsın, hislerime tercüman olmuşsun, biz bordro mahkumlarına da değinmiş, acımızı paylaşmışsın:)bu saçma reklam yayından kalksın, adamın asabını bozmasınlar. tüketimle ekonomi mi canlanır? tüketim diye diye tam tüketim toplumu olduk. hani nerde üretim?? üretimsiz ekonomi canlanır mı? hani zengin tarım arazilerimize ne oldu, herşeyi ithal eder olduk. doğu anadoluda halkın geçim kaynağı hayvancılık değil miydi, eti bile ithal ediyoruz. e tabi biz üretirsek gelişmiş ülkelerin pazarı kim olur?? ülkesini sevmeyen, günü kurtaran siyasi iktidarlar sağolsun...
ya bu kız muthis yaziyor ya :)
ne güzel yazmışsın güzelim.
güldürdün beni: )
Yorum Gönder